Av Tüfekleri Tarihi

Av Tüfekleri Avcılıkta kullanılan yivsiz silahlardır. Av tüfeğinin elde tutulan kısmına kabza denir. Dipçik omuzdan destek alması için uzundur. Silahı ateşlemek için parmakla basılan kısmına tetik, tetiğin ucunda fişek tabanındaki kapsüle vuran ve ateşleyen sivri uca perkütör (iğne-horoz), fişek içindeki barutun ateşlenerek patlaması sonucu oluşan gaz basıncıyla hız alan saçmaları hedefe yönelten çelik boruya namlu, * Yrd.Doç.Dr., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı. Av Tüfeği İle Yapılan Atışlarda Atış Mesafesinin Belirlenmesi 44 namlunun baş tarafında içine fişek sürülen bölüme fişek yatağı, namluyu fişek yatağına bağlayan konik kısma birleştirme konisi denir. Ayrıca pompalı ve otomatik av tüfeklerinde namluya fişek süren bölüme fişek haznesi denir (Resim 1) (6-9). Resim 1. Silindir namlusu görülen çift kırma av tüfeği (8). Namlularına göre av tüfeklerinin tekli, çifte ve yivli olmak üzere çeşitleri vardır. Tek namlulu av tüfekleri tekli, çift namlulu av tüfekleri çifte adını alır. Çiftelerde namlular birbirine paralel olarak ya üst üste (süperpoze) ya da yan yana bulunur. Fişek koymak için kabzadan kırılan tipine kırma denir. Mekanizması elle pompalama esasına dayanan tüfeklere pompalı av tüfekleri denir. Ayrıca her bir atış için bir kez basmak suretiyle fişek haznesi içindeki tüm fişekleri atabilen yarı otomatik av tüfekleri vardır. Namluları düz olanlar saçma; dağ keçisi, ayı, domuz vb. hayvanlar için kullanılan, yiv-setli olan av tüfekleri ise mermi atar (1, 6, 10, 11). Saçma tanelerinin toplu gitme ve dağılımını etkileyen bir takım faktörler vardır. Bunlar, namlu uzunluğu, saçma tanesinin büyüklüğü, tapanın yapısı, ara hedefler, atış mesafesi, şok derecesi, silahın tipi, barut miktarı ve cinsi, atış açısı, dokuların elastikiyeti ve direnci, ayrıca rüzgar, nem, sıcaklık gibi çevresel koşullar şeklindedir (12, 13). Namlu boyu kısaldıkça saçma tanelerinin toplu gitme mesafeleri de kısalır ve dağılım alanları da büyür. Örneğin, 8 nolu saçma tanesi kullanılarak 76 cm uzunluğunda şoklu namlu ile 6 metreden yapılan atışta hedef üzerinde 18.8 cm çaplı bir dağılım görülürken, aynı mesafeden 55 cm uzunluğunda şoklu namlu ile yapılan atışta 34.2 cm çaplı bir dağılım görülmüştür (6, 14). Saçma tanesi çapının küçülmesi ile toplu gidiş mesafesi kısalırken saçma dağılımı büyümektedir. Örneğin, 16 kalibre 2/4 şoklu 71 cm uzunluğunda namlu ile 5 m mesafeden 8 nolu (2.25 mm çaplı) saçma tanesi kullanılarak yapılan atışta 19.9 cm çapında, 2 nolu (3.75 mm çaplı) saçma tanesi kullanılarak yapılan atışta ise 14.2 cm çapında bir dağılım gözlenmiştir. Saçma tanelerinin özellikle toplu gidişi sırasında elbise, cam, kapı gibi ara hedefe çarpmaları ile yön değiştirmeleri durumunda dağılım alanı genişlemektedir. Plastik tapa kullanılarak yapılan atışlarda (keçe tapaya göre), saçma tanelerinin toplu gidişi daha uzun, dağılımı daha az olmaktadır. Günümüzde çoğunlukla plastik tapa içeren fişekler fabrikasyon olarak üretilmektedir (14). Av Tüfeği Fişeği Av fişekleri silindirik ve genellikle 6-8 cm uzunluğundadır. Dışı, plastik veya kartondan yapılmış olup uç kısmı içeri kıvrılmış ya da disk şeklinde ince plastik veya karton bir kapakla kapatılmıştır. Taban kenarları çıkıntılı pirinç bir diplikten oluşur. Bu diplik, fişeğin ileri kayarak fişek yatağına düşmesini engeller. Av fişekleri pirinç dipliğin gövde üzerindeki uzantısına göre uzun veya kısa diplikli olabilir. Dipliğin taban kısmına tabla denir. Fişeğin tabla kısmında üretildiği firmayı hatta ülkeyi tanımlayan işaret bulunur. Tablanın ortasında kapsül vardır. Günümüzde kapsül içerisinde genellikle antimon, kurşun, baryum bulunur. Fişeğin tabanında barut, barutun üzerinde plastik, karton veya keçeden yapılmış sıkı da denilen bir tapa vardır. Günümüzde en çok plastik tapa kullanılır. İçerisinde çok sayıda saçma tanesi olan fişeklerde ise plastik tüp tapa kullanılmaktadır. Plastik tüp tapada saçma tanelerinin bulunduğu kısım boyunca 2, 3 ya da 4 yırtmaç vardır. Tapa namludan çıkarken hava basıncı bu yırtmaçlar üzerine etki ederek onları geriye doğru bastırıp saçma tanelerinin serbest kalmasını sağlar. Şevrotin ve tek silindirik kurşun içeren fişeklerde normal plastik tapa kullanılır (Resim 2). Namludaki fişek yatağı kullanılacak fişekle uyumlu olacak şekilde yapılmıştır (1, 10, 11, 15, 16-18). Barut: Barutun yanmasıyla oluşan basınçlı gazın itme etkisiyle saçma taneleri hedefe ulaşır. İki tip barut vardır: Kara barut (dumanlı barut) ve beyaz barut (dumansız barut). Günümüzde beyaz barut kullanılmaktadır. Beyaz barutun ana maddesi nitroselüloz olup içeriğindeki maddelerin cinsine göre çeşitli şekilleri vardır. Açık havada sarımtırak bir alevle yanar. Yandığı zaman çok az miktarda duman ve artık bırakır. Dumanı hedef üzerinde gri-yeşilimsi bir leke oluşturur. Yandığında hacminin 900-1000 misli patlama gazı meydana getirir. Ortaya çıkan gazlar CO2 , CO, N-3, H+1’dir (6, 15, 18, 19). Beyaztaş 45 Resim 2. Dolu fişek (a), plastik tüp tapa (b), plastik tapa (c), tek silindirik kurşun (d), 80 metreden yapılan atışta tapayla birlikte kayaya saplanan tek silindirik kurşun (e) (Orijinal). Saçma taneleri: Saçma taneleri kurşundan yapılmış, küre şeklinde, yuvarlak metal cisimlerdir. İçine sertleştirici başka maddeler de katılır. Fişeğin içindeki saçma tanelerinin toplam ağırlığı ortalama 30 gr kadardır. Saçma tanelerinin büyüklüğü avlanacak hayvanın cinsine göre değişir. Saçma taneleri iriliğine göre numaralandırılır. En iri saçma tanesi 5 mm çapında olup (0000 nolu) 1.25 mm’ye (12 nolu) kadar ve her numarada 0.25 mm küçülerek numaralandırılır. Ayrıca 8 mm çapında olan saçma tanelerine şevrotin, çapı 19 mm olanlara da tek silindirik kurşun denir (6, 15). Çapı 3.55 mm’den büyük saçma tanesine “geyik saçması” (buck shot), 3.55 mm ve daha küçük saçma tanelerine de “kuş saçması” (bird shot) denir. Kuş saçmaları yalnızca yakın mesafede büyük yaralar oluştururken, geyik saçmaları 135 metre mesafeye kadar belirgin zedelenme yapabilir (3). Av Tüfeklerinde Atış Mesafesi Av tüfeklerinde atış mesafesi, giriş deliği ve çevresindeki atış artıklarının etki ve dağılımı göz önüne alınarak saptanır. A) Bitişik atış mesafesi: Namlu ucunun deriye temas ettiği atışlardır. Bitişik atışta özellikle batın, toraks veya boyunda giriş deliği tek ve yuvarlaktır, tırtıklı da olabilir. Deliğin çapı genellikle namlu çapına eşittir. Namlu deriye bastırıldığından deri yüzeyinde kirlenme ve yanık az veya yoktur. Sıcak gaz ve is deri altında dağılarak genişleme oluşturur. Basınçlı gazın etkisiyle derinin namluya doğru itilmesiyle deride namlu izi oluşabilir. Yumuşak dokularda patlamanın etkisiyle ekimoz da görülür. Namlu ile deri arasında elbise varsa alev elbise ve deride yanık ve is oluşturur. Yara içinde tapa görülür (11, 13, 17, 20-23). B) Bitişiğe yakın atış mesafesi: Hedefe 15 cm’ye kadar olan atışlardır. Yara; namlu ucu deriye dik tutulmuşsa daire, eğik tutulmuşsa elips tarzında oluşur. Doku hasarına bağlı olarak giriş deliği çevresinde halka şeklinde ekimoz olur. Yara çevresinde duman isi ve küçük parlak partiküller şeklinde barut tanecikleri görülür. Duman isi barut taneciklerinden daha geniş bir alana dağılır. Alevin etkisiyle yanmış ve yanmamış barut tanecikleri kızgın parçalar halinde küçük yanıklar yapabilir. Deri ve kıllar yanar. Yara içinde tapa bulunur (11, 13, 17, 18, 20). C) Yakın atış mesafesi: Hedefe 15 cm ile 2 m arasından yapılan atışlardır. Yara görünümü değişiklik gösterir. İs gittikçe azalır, 20-40 cm’den sonra görülmez. Barut tanecikleri nadiren 2 metreden uzak mesafeye ulaşabilir. 2 metreye kadar tapaya bağlı ölümcül lezyonlar olabilir. Kullanılan fişek ve tüfeğin teknik-balistik özelliklerine bağlı değişiklikler göstermekle birlikte, şoksuz-silindirik namlu ile hedefe 90 cm’ye kadar mesafeden atış yapıldığında saçma taneleri topluca bir kitle olarak hareket eder ve tek bir merkezi giriş deliği oluşur. Hedefe uzaklık 1 metreden fazla olduğunda saçma taneleri konik tarzında dağılım göstererek merkezi giriş deliği çevresinde satellit (ikincil) saçma giriş delikleri oluşturur. Mesafe arttıkça merkezi giriş deliği çapı küçülür (11, 24-29). D) Uzak atış mesafesi: Uzak mesafe atışları 2 metrenin üzerinden yapılan atışlardır. Yanık, duman isi yoktur. Barut tanecikleri nadir görülür. Tapa 5 metreye kadar yara içinde bulunabileceği gibi, tek başına da ekimoz, sıyrık gibi sekonder lezyonlara neden olabilir (11, 24). 6-10 metreden uzak atışlarda merkezi giriş deliği küçülerek kaybolur ve saçma tanelerinin her biri giriş deliği meydana getirir. Atış mesafesi 30-50 metreden uzak ise, saçma taneleri deriyi delse bile deri altında kalır. Ancak göz gibi hayati önem taşıyan organlar delindiğinde veya kalp hastalığı bulunan kişilerde “ağrı şoku” ile ölüm meydana gelebilir. İs, alev, barut tanecikleri, tapa yaralanması görülmez. Dolayısıyla tam ve kesin mesafeyi belirlemek güçtür (11, 17, 30). Sonuç olarak; bitişik ve yakın mesafe atışlarında tek bir merkezi giriş deliği olduğundan tapa da saçma tanelerini izleyerek bu delikten vücuda girer. Tapa 5 metreye kadar olan mesafelerde yara içine girebileceği gibi, giriş deliği çevresinde tek başına sekonder lezyonlara da neden olabilir (6, 11, 20, 24, 31). Av Tüfeği İle Yapılan Atışlarda Atış Mesafesinin Belirlenmesi 46 Merkezi giriş deliği, 6-10 metreden uzak mesafede küçülerek kaybolur. Duman isi 20-40 cm’den sonra görülmez. Barut tanecikleri, 2 metreden uzak mesafelerde nadiren görülebilir. Satellit girişler 1 metreden sonra görülmeye başlar (11, 24). Av tüfeklerinin çok çeşitli türlerinin bulunması ve yivsiz olması, ayrıca fişeklerinde değişik tür tapa ve çok sayıda saçma tanesi gibi fazla değişkenin olması nedeniyle atış mesafesini kesin olarak belirlemek zordur. Bu konuda standardizasyona varabilmek için av tüfeği ve fişeklerin bütün çeşitleriyle değişik mesafelerden çok sayıda test atışları yapılarak istatistiksel bir değerlendirme yapmak gerekir. Ayrıca olgu bazında da; olayda kullanıldığı belirlenen silah elde edilmiş ise, yaradan elde edilmiş saçma tanelerine uyan boyda saçma taneleriyle doldurulmuş fişeklerle yapılacak test atışları mesafe tahmini konusunda yardımcı olacaktır.

Yukarı Git

Alışveriş Sepetim